Afrika'nın Yenilenebilir Enerji Geçişi: APRA ve Küresel Ortaklıklar
Dünya yenilenebilir enerjiye geçişte hız kazanırken, Afrika, bu değişimde kritik bir rol oynamaya hazırlanıyor.
Afrika’da Yenilenebilir Enerji için Hızlandırılmış Ortaklık (APRA), COP28 öncesinde Kenya Devlet Başkanı Ruto'nun liderliğinde başlatılan bir girişim olarak, kıtanın yenilenebilir enerji kapasitesini artırmayı ve Afrika’nın enerji manzarasında dönüştürücü bir rol oynamayı hedefliyor.
Bu ortaklık, Afrika’nın muazzam insan ve doğal kaynak potansiyelinden yararlanmayı amaçlarken, kıtanın ekonomik kalkınmasını ve çevresel sürdürülebilirlikle dengelemenin de yollarını arıyor. APRA, sadece enerji üretimini değil, aynı zamanda Afrika’da yeşil sanayileşmeyi teşvik eden uzun vadeli ekonomik büyümeyi destekliyor.
Afrika, 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesini beş katına çıkarmayı hedefleyen Nairobi Deklarasyonu gibi tarihi kararlarla bu hedefe ilerliyor. Ancak son yirmi yılda küresel yenilenebilir enerji yatırımlarının sadece %2'sinin Afrika'da yapılmış olması, kıtanın bu konuda halen yeterince kaynak almadığını gösteriyor. APRA, tam da bu noktada, küresel kuzey ve güney arasında iş birliğini artırarak Afrika’ya daha fazla finansal ve teknolojik destek sağlamayı amaçlıyor.
Afrika’nın Rolü ve G7 Ortaklığı
Afrika’nın enerji geçişi, küresel iklim hedeflerine ulaşmada kilit bir faktör olarak öne çıkarken, G7 ülkeleri bu çabayı destekleyici adımlar atıyor. İtalya'nın G7 Başkanlığı döneminde, Afrika'nın gelişimi grup için öncelikli bir konu olarak vurgulandı. APRA gibi projeler, Sahra Altı Afrika ülkelerinde finansman maliyetlerini düşürmeye yardımcı olabilir ve özel sektör yatırımlarını teşvik edebilir. Bu noktada, çok taraflı kalkınma bankaları ve kamu finansmanı kritik rol oynuyor.
APRA’nın uluslararası iş birliğini güçlendirme çabalarıyla, küresel tedarik zinciri çeşitlendirme projeleri de Afrika’nın kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde destekleniyor. Afrika’da sadece ham madde çıkarımı değil, kıta içinde üretimi artırarak ekonomik büyüme ve istihdam yaratma odaklı bir yaklaşım benimsenecek.
Afrika, yenilenebilir enerjiye geçişte sadece bir izleyici değil, aktif bir oyuncu olma yolunda ilerliyor. 2026 Birleşmiş Milletler Su Konferansı, bu bağlamda kritik bir dönüm noktası olacak ve Afrika'nın enerji ve su kaynaklarını sürdürülebilir bir şekilde yönetme konusunda atacağı adımları hızlandıracak.