Belçika, Aralık ayından bu yana güneş ışığını adeta unuttu. Kraliyet Meteoroloji Enstitüsü’nün verilerine göre, ülke genelinde toplamda yalnızca 6 saat 11 dakika güneş ışığı görüldü. Bu durum, ülke tarihindeki en karanlık dönemlerden biri olarak kaydedildi.
Başkent Brüksel’de, güneşin yüzünü en uzun süre gösterdiği gün 1 Aralık oldu. Bu tarihte şehir sakinleri, güneşi 3 saat 44 dakika boyunca görebildi. Ancak bundan sadece birkaç gün sonra, 7 Aralık’ta, 1 saat 55 dakikalık kısa bir aydınlığın ardından gri bulutlar semaları tamamen ele geçirdi. Meteoroloji uzmanlarına göre, Belçika’da Aralık ayı boyunca güneş ışığı ortalaması toplamda 48 saat 35 dakika. Ancak bu yıl, bu rakam çok uzağında kaldı ve halk uzun bir karanlıkla baş başa kaldı.
Bu durum yalnızca bir ay ile sınırlı değil. Eylül, Ekim ve Kasım aylarını kapsayan sonbahar mevsimi boyunca ülkede güneş toplam 259 saat 47 dakika boyunca görüldü. Oysa bu dönemin tarihsel ortalaması 332 saat 52 dakika civarında. 1981’den bu yana yapılan ölçümler, Belçika’nın bu yıl en karanlık sonbahar-kış dönemlerinden birini yaşadığını gösteriyor.
Peki, neden böylesine gri bir tablo yaşanıyor? Uzmanlar, bu sıra dışı hava koşullarının ardında yatan nedenlerden birinin iklim değişikliği olduğunu belirtiyor. Artan karbon emisyonları, atmosferdeki kirliliği artırarak güneş ışığının yeryüzüne ulaşmasını zorlaştırıyor. Yoğun partiküller, güneşi gölgeleyen devasa bir perde gibi hareket ediyor ve doğal aydınlanmayı engelliyor. Bu yalnızca Belçika değil, dünyanın farklı bölgelerinde de giderek artan bir sorun haline geliyor.
Bu karanlık günlerin etkisi yalnızca gökyüzüyle sınırlı kalmıyor; insan sağlığı üzerindeki sonuçları da oldukça belirgin. Güneş ışığının eksikliği, D vitamini seviyelerinde düşüşe, mevsimsel depresyon vakalarında artışa ve genel bir motivasyon eksikliğine yol açıyor. Belçikalılar, uyku düzenlerinden iş verimliliklerine kadar pek çok alanda zorluklarla karşılaşıyor. Uzmanlar, düşük ışık seviyelerinin vücut saatini bozarak bireylerin günlük yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilediğini ifade ediyor.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Belçika halkı çözüm yolları arıyor. Evlerde ışık terapisi cihazları giderek daha popüler hale gelirken, kapalı alan aktiviteleri ve sosyal etkinlikler de artış gösteriyor. Psikologlar ise bireylere, bulutların ardında saklanan güneşi hatırlatan önerilerde bulunuyor: Daha fazla açık havada zaman geçirin, düzenli egzersiz yapın ve dengeli bir beslenme programı benimseyin.
Bu olağanüstü durum, iklim değişikliği ile mücadele konusunu bir kez daha gündeme getiriyor. Uzmanlara göre, bu tür aşırı hava koşullarının gelecekte daha sık yaşanmasını önlemek için karbon emisyonlarının azaltılması, yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandırılması ve hava kirliliğini önleyecek politikaların uygulanması şart. Daha temiz bir atmosfer, yalnızca Belçika semalarını değil, tüm dünya için daha aydınlık bir geleceği beraberinde getirebilir.