Her gün kaybolan plastik şişeler, ambalaj parçaları ve tek paket ürünler... Belki farkında bile olmadan doğaya zarar veren bir atık zincirine dahil oluyoruz. Oysa giderek büyüyen atık sorunu sadece çevremizi değil, gezegenin iklimini de tehdit ediyor. Neyse ki umut var: Herkesin katılabileceği ve sürdürülebilir bir yaşama adım atabileceği bir yol, Sıfır Atık hareketi!
Sıfır Atık Nedir?
Sıfır atık, yaşantımızda oluşan çöp miktarını en aza indirmeyi amaçlayan bir yaşam tarzıdır. Bu tarz, mümkün olduğunca az miktarda atık çıkarmaktan yeniden kullanma, geri dönüştürme ve tüketim azaltma üzerine kurulu. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), 2050 yılı boyunca dünya çapında atık miktarının %70 oranında artmasını bekliyor. Bu karanlık görüşü tersine çevirmek için ise bireylerin günlük yaşamlarını sıfır atık adımlarına dahil etmesi oldukça değerli.
Küçük Adımlar, Büyük Değişimler
Sıfır atık yaşama geçiş, birdenbire çöpten arınmış bir dünya yaratmak değildir; aksine, bu yolda atılan küçük ama anlamlı adımlar büyük bir fark yaratır. Mesela günde sadece bir plastik şişeyi hayatınızdan çıkararak, yılda yaklaşık 22 kilogram plastik atıktan kurtulabileceğinizi biliyor muydunuz? ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, ortalama bir insan yılda 85 kilogram plastik atık üretiyor. Tek kullanımlık ürünleri bırakmak, plastik poşet yerine bez çanta kullanmak, bu yükü hafifletecek basit adımlar arasında.
Örneğin, plastik poşetler doğada 500 ila 1,000 yıl arasında kalabilir. Bunların yerine bez torba kullanmak, yılda yaklaşık 700 poşetin çöpe gitmesini engelleyebilir. Aynı şekilde, kendi su şişenizi yanınızda taşıyarak, tek kullanımlık plastik şişelerden kaçınmak bile fark yaratabilir.
Mutfaklarda Sıfır Atık
Evlerimizde en fazla atık üreten yerlerden biri mutfaktır. Gıda atıkları, ambalajlar ve plastik kaplar mutfaklardan çıkan ana atıklardır. Ancak bu atıkları azaltmak mümkündür. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF)'ye göre, dünya genelinde üretilen gıdanın %30’u israf ediliyor. Türkiye’de ise her yıl 18 milyon ton gıda israf ediliyor. Bunun önüne geçmek için alışveriş listesi hazırlayarak ihtiyacınız kadar gıda almak, yiyeceklerinizi kompost yapmak ya da plastik ambalajlardan kaçınmak etkili çözümler olabilir.
Kompost yapmak, sıfır atık yaşam tarzının önemli bir parçasıdır. Organik atıkları toprağa geri kazandırmak, toprak sağlığını iyileştirir ve aynı zamanda çöp üretimini ciddi anlamda azaltır. Environmental Protection Agency (EPA)'ya göre, kompost yapmak evsel atıkların %30’a kadar azaltılmasına yardımcı olabilir
Tüketim Alışkanlıklarımızı Sorgulamak
Mutfakta başlattığınız bu sıfır atık felsefesini yalnızca gıda ve yiyecek ürünleriyle sınırlı bırakmayarak, diğer alanlarda da sürdürülebilir değişimlere adım atabilirsiniz. Sıfır atık felsefesinin bir diğer önemli yönü, tüketim alışkanlıklarımızı sorgulamaktır. Gerçekten ihtiyacımız olan bir şeyi mi alıyoruz, yoksa sadece alışveriş alışkanlıklarımızla mı hareket ediyoruz? Az, çoktur ilkesi burada devreye girer: Az ama kaliteli eşyalarla, daha uzun ömürlü ve ihtiyaç odaklı bir yaşam tarzı oluşturmak mümkündür. Bu sayede yalnızca israfı önlemekle kalmaz, aynı zamanda gereksiz harcamaların da önüne geçebiliriz.
Geri Dönüşüm ve Doğru Ayrıştırma
Bütün bu adımların ardından, yine de kaçınılmaz olarak bazı atıklar mevcut olacaktır. Bu noktada geri dönüşüm, sıfır atık hareketinin önemli bir tamamlayıcısı olarak devreye girer. Ancak unutmamak lazımdır ki sıfır atık felsefesinin temel amacı, geri dönüşümden önce atık üretimini en aza indirmektir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de yılda 31 milyon ton atık üretiliyor ve bunun yalnızca %12’si geri dönüştürülüyor. Bu oranın arttırılması, ülkemizde atık yönetimi için büyük bir fark yaratacaktır. Ancak, geri dönüşümün etkili olabilmesi için doğru ayrıştırma şarttır. Plastik, cam, metal ve organik atıkları doğru şekilde ayrıştırarak hem geri dönüşüm sürecini kolaylaştırabilir hem de çöp miktarını azaltabilirsiniz.
Dışarıda Sıfır Atık
Sıfır atık yaşam tarzı sadece evde değil, dışarıda da uygulanabilir. Örneğin, dışarıda yemek yerken kendi çatal-bıçak takımınızı taşımak, plastik pipetler yerine metal ya da bambu pipetler kullanmak küçük ama etkili adımlardır. Ayrıca, kafe ziyaretlerinizde kendi termosunuzu kullanarak hem tek kullanımlık bardaklardan kaçınabilir hem de birçok yerde indirimlerden faydalanabilirsiniz.
Starbucks gibi büyük kahve zincirleri, kendi bardağını getiren müşterilerine indirim yaparak bu alışkanlığı teşvik ediyor. Bu tür teşviklerin yaygınlaşması, bireylerin sıfır atık yaşam tarzını benimsemeleri için önemli bir adım olabilir.
Temiz Bir Gelecek İçin Şimdi Başlayın!
Sıfır atık yaşam tarzı, doğayla daha uyumlu ve sorumlu bir yaşam anlamına gelir. Küçük bir değişim, daha temiz ve sürdürülebilir bir dünya için büyük bir adım olabilir. Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden biri olan “Sorumlu Üretim ve Tüketim” (Hedef 12), atık üretimini azaltmayı ve sürdürülebilir tüketimi teşvik etmeyi hedefler. Biz de bu hareketin bir parçası olarak, sıfır atık yaşam tarzını benimseyerek çevreye katkıda bulunabiliriz.
Sıfır atık yaşama geçmek, hem çevreyi korumak hem de gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için büyük bir fırsattır. Atıklarımızı azaltarak, tüketimimizi sorgulayarak ve geri dönüşümü doğru şekilde yaparak bu harekete katılabiliriz. Hepimiz, bir yerden başlayarak bu büyük değişimin bir parçası olabiliriz.